Unutma! Farkında Olduğun Kadar Güçlüsün – 18 Şahsiyet Gelişimi İhmale Gelmez
Gençler! Üniversite yaşamınızın odak noktasında bölümünüzün öğretim faaliyetleri olacağı tartışmasız bir gerçekliktir. Bu nedenle, lamı cimi yok[1], yapmanız gereken işler listesinin ilk sırasına derslerinizi koymalısınız. Sosyal, kültürel, sportif vb. diğer faaliyetler derslerden sonraki sıralarda olmalıdır.
Üniversite yaşamının temelde iki boyutu olduğunu daha önceki yazılarımızda vurgulamıştık. Bu boyutlardan birisi uzmanlığına talip olduğunuz mesleğe dair faaliyetler, diğeri ise “İyi İnsan” olma adına üniversiteniz ve diğer kurumlarca yürütülen sosyal, kültürel, sportif, sağlık vb. içerikli etkinliklerdir. Yalnız bu iki boyutu doğru bir zaman yönetimiyle dengeli yürütmek zorunda olduğunuzu hatırlatmak isterim. Dersleri ihmal edip sosyo-kültürel etkinliklere yoğunlaşmanız ne denli istenmeyen bir tutum ise sadece derslere odaklanıp, sosyal kimliğinizi/şahsiyetinizi[2] geliştirici etkinliklerden soyutlanmanız da o denli eksiktir. Düşünsenize hele, derslerinizde çok başarılısınız, ancak sosyal yönünüz son derece zayıf; aynı şekilde çok sosyalsiniz, her türlü etkinlikte varsınız, ne var ki sıra derslere gelince dökülüyorsunuz, her ikisi de makul ve makbul bir davranış tarzı değildir.
Ha bir de ne mesleki ne de şahsiyet gelişimlerinin farkında olmayanlar taifesi var ki, onlar için üniversite yaşamı, ne kadar üniversite yaşamı denilebilirse tabii, ‘lay lay lom’, ‘vur patlasın, çal oynasın’, ‘nerde akşam orda sabah’ türünden faaliyetlerden oluşur. Tercihini bu yönde kullanan gençlerimiz için maalesef üzülmekten başka bir şey elimizden gelmiyor. Bu yönde tercih koyan gençler sadece kendilerine zarar vermezler, çevrelerindeki arkadaşlarını da kendi tercihlerine çekmek suretiyle onları da olumsuz etkilerler. O nedenle bu tarzı benimseyenlere karşı dikkat kesilmek ve mesafeli olmak mecburiyettir.
Mesleğinizle ilgili bilgilenme süreci elde var bir; bunun önemi, vurgulandığı üzere tartışma dışı. Gelelim ikinci kısma, nasıl yapacağız da şahsiyet gelişimimizi mesleki gelişimimizle eşanlı sürdüreceğiz? Öncelikle üniversitelerin dönem boyunca farklı etkinliklerle şahsiyet gelişimine yönelik programlar düzenlediklerini belirtmeliyim. Bu programlar, farklı konularda düzenlenen konferans, seminer, panel gibi akademik; sinema, tiyatro, müzik, sergi, kitap okuma vb. gibi kültürel; futbol, basketbol, voleybol vb. gibi sportif; beslenme, doğa yürüyüşü vb. gibi sağlıklı yaşam ya da yardımlaşma ve dayanışma amaçlı insani içerikli etkinliklerdir. Bu etkinliklerden yararlanabilmek ya da aktif görev alabilmek için yapmanız gereken üniversitenizin web sayfasına girip, duyurular kısmını düzenli olarak takip etmektir. Sonrasında da katılım için zaman planlaması yapıp, geçerli mazeretler dışında etkinliğe katılmaktır.
Üniversitelerde öğrencilerin sosyalleşmeleri için sunulan diğer bir fırsat kulüp faaliyetleridir. Gerek ilgi alanınıza göre daha önce kurulmuş bir kulübe üye olmak, gerekse de yeni bir kulüp kurmak suretiyle sosyal kimliğinizi geliştirmeniz mümkün. Bu etkinliklerden elde edeceğiniz birikimlerin, yakınlarınıza anlatacağınız anılar olmaktan çok öte geleceğinizi şekillendireceğinden şüpheniz olmasın.
Üniversite dışında hem belediyeler hem de il kültür, kredi ve yurtlar, gençlik ve spor müdürlükleri ve halk eğitim merkezleri gibi resmi kurumlar da birçok etkinlik düzenlemektedirler ki bunların tamamı ücretsizdir. Özellikle halk eğitim ve gençlik merkezlerince yetkinliklerinizi/yeterliliklerinizi geliştirici farklı alanlardaki kurslar kaçırılmayacak fırsatlardır. Diğer taraftan bulunduğunuz illerdeki sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini de seçici olmak şartıyla takip edebilirsiniz. Buradaki seçicilik, körü körüne değil de, artısını-eksisini, doğruluğunu-yanlışlığını, getirisini-götürüsünü akıl süzgecinizden geçirerek katılım sağlamanız; tereddüde düştüğünüz durumlarda güven duyduğunuz kimselere danışmanızdır.
Gençler, özetle anlatmak istediğim, mesleki kariyerinizde sizi üst sıralara taşıyacak teknik bilgi ve deneyimler kadar; “İyi İnsan” olmak suretiyle saygın bir birey olmanızı sağlayacak kazanımlara da ihtiyacınızın olduğudur. İkincisini ihmal etmenizin birincisini değersizleştireceğini; dikkate almanızın ise hem mesleki kariyer hem de toplumsal ilişkilerde sizi aranan şahsiyet yapacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu durumu çok güzel anlatan şöyle bir yaşanmışlık vardır, izninizle onunla bitirelim:
“Hoca derste tahtaya kocaman bir (1) rakamı yazmış ve öğrencilerine dönerek:
- Bakın gençler! Bu bir rakamı ‘şahsiyeti’ ifade eder ve hayatta sahip olabileceğiniz en değerli özelliktir diye de eklemiş. Sonra bir rakamının yanına bir sıfır (0) koymuş:
- Bu sıfır ise başarıdır. Başarılı bir şahsiyet, biri on yapar. Bir sıfır daha koymuş, bu sıfır da tecrübedir, on iken yüz olursunuz, demiş. Sıfırlar böyle, yetenek, disiplin, sevgi şeklinde uzayıp gitmiş. Eklenen her yeni sıfırın insanın şahsiyetini on kat zenginleştirdiğini üzerine basa basa vurgulamış. Hoca, en sonunda eline silgiyi alıp en baştaki bir rakamını silmiş ve geriye bir sürü sıfır kalmış. Ve öğrencilerine dönerek demiş ki:
- Gençler! Unutmayın, şahsiyetiniz yoksa sahip olduğunuz diğerleri hiçtir.”[3]
[1] Lamı cimi yok: “Bir konu üzerinde itiraz kabul etmediğini bildirmek” için ya da “Hiçbir bahane, itiraz, mazeret, duraksama, karşı gelme yok” anlamlarına kullanılır. Atasözleri ve Deyimler, Lamı cimi yok, https://atasozlerivedeyimler.com.tr/lami-cimi-yok-deyimi, Erişim Tarihi:11.10.2025; Deyimin hikâyesi ise kısaca şöyledir: “Eskiden eserleri okurken yanlarına notlar alınırdı. “Sual” yerine, sual kelimesinin son harfi olan lam harfi, “cevap” yerine de cevap kelimesinin ilk harfi olan cim harfi konulurdu. Eğer metinde lam veya cim yoksa bu durum, metnin gayet açık olduğu; tartışma olmadığı anlamına gelirdi.” Risale Haber, ‘Lamı Cimi yok’ deyimi nereden çıktı, ne anlama geliyor?, https://www.risalehaber.com/lami-cimi-yok-deyimi-nereden-cikti-ne-anlama-geliyor-430007h.htm, Erişim Tarihi:11.10.2025.
[2] Şahsiyet: “İradesi sağlam, duyguları dengeli, tercihlerinin sorumluluğunun üstlenen, hiçbir varlığa ve şeye, körü körüne itaat etmeyen, aklın ve kalbin üstün değer olduğunu kabul eden insanın tutum ve davranışlarını nitelemek için kullanılan kavramdır.” Osman Sezgin, Şahsiyet Kelimesi, https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/sahsiyet, Erişim Tarihi:11.10.2025.
[3] Abbas Güçlü, 01.01.2012, Kişiliğiniz yoksa öbürleri hiçtir’, https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/abbas-guclu/kisiliginiz-yoksa-oburleri-hictir-1482921, Erişim Tarihi:11.10.2025.