728 x 90

Unutma! Farkında Olduğun Kadar Güçlüsün – 12 Medeniyet Ayrıntılarda Gizlidir

Unutma! Farkında Olduğun Kadar Güçlüsün – 12 Medeniyet Ayrıntılarda Gizlidir

Unutma! Farkında Olduğun Kadar Güçlüsün – 12 Medeniyet Ayrıntılarda Gizlidir

Toplu yaşam, kuralları zorunlu kılar. Kuralların olmadığı veya olduğu halde uyulmadığı toplumlarda yaşam zorlaşır ve bir noktadan sonra çekilmez hale gelir. Kurallara uyumda titizlik gösteren toplumlarda ise beşeri ilişkiler daha düzeyli, ortak yaşam daha kaliteli ve huzurludur. Bundan dolayı, bir toplumda kurallara uyum, özellikle de gönüllü uyum, toplumların değerlendirilmesinde gelişmişlik ölçütü olarak kullanılır. Bu ölçüte göre kurallara uyan toplumlar, uymayanlara oranla daha medenî kabul edilirler.

Kurallar, bireylerin topluma, diğer canlılara, çevreye ve hatta yaratıcıya karşı yükümlülüklerini belirler. İlk olarak aile içerisinde ebeveynler, sonrasında da eğitim-öğretim kurumlarında öğretmenler/akademisyenler tarafından öğretilirler. Öğretilirler ki, yaşam sürecinde bu kurallarla karşılaşıldığında ne yapılması, nasıl davranılması gerektiği konusunda bir farkındalık/bilinç sahibi olunsun.  Buna rağmen kuralların ve yükümlülüklerin hatırlatılması gerekebilmektedir. Orman bölgelerinde ateş yakılmaması, hastane civarlarında korna çalınmaması, kapalı ortamlarda sigara içilmemesi, atıkların çöp bidonlarına atılması, okul bölgelerinde yavaş gidilmesi, ortak kullanım mekânlarının temiz kullanılmasını uyaran yazı ve işaretler bu hatırlatmalara örnek verilebilir.

Kurala uyan insan, birlikte yaşadığı insanlara, hayvanlara ve doğaya olan saygısını da göstermiş olur. Özellikle toplu yaşam alanlarında ortak kullanım zorunluluğu olan mekânların, araçların özenli kullanımı bu bakımdan oldukça önemlidir. Her ne kadar bu mekân ve araçların düzeni, bakımı ve temizliğiyle ilgili görevliler olsa bile kullanımlarında gösterilecek titizlik bir medenilik göstergesidir. Dolayısıyla tuvaletlerden, piknik alanlarına; cadde ve sokaklardan, duraklara, toplu taşım araçlarına; orman bölgelerinden, parklara, bahçelere ve buralardaki spor aletlerine, kamelyalara, banklara, ızgaralara; dere, nehir, denizlerden, kumsallara kadar ortak kullanıma açık alan ve araçların kullanımındaki tutum ve davranışlar aynı zamanda medenilik karnesinin notlarını oluştururlar.

Peki, biz toplum olarak ortak kullanım için hazırlanmış alan ve araçları ne kadar özenli kullanıyoruz? Bu çerçevede medenilik karnemizin notları geçer mi yoksa sınıfta mı kalıyoruz?

Bu sorulara cevap olarak, ‘tabii çok özenli kullanıyoruz’, ‘medenilik karnemiz pekiyilerle dolu’ demek isterdik, ancak bu gerçekçi bir cevap olmayacaktır. Zira ortak kullandığımız tuvaletlerin (çoğu okul, hastane ve ibadethanelerinkiler dâhil) mide bulandırıcı halleri, kapı ve duvarlarına yazdığımız yakışıksız sözler; piknik alanlarına, sahil kenarlarına kullanım sonrası bıraktığımız artıklar; çöp kovalarına rağmen cadde ve sokaklarımıza gelişi güzel attığımız çöpler; camlarını kırdığımız duraklar, koltuklarını yırttığımız, deldiğimiz toplu taşım araçları; bank, kamelya ve ızgaralarını kırdığımız orman, park ve bahçeler; zararlı atıkları boca ettiğimiz dere, nehir ve denizlerimiz özensiz kullanımlarımızı gösterdiği kadar medenilik karnemizin kırıklarla dolu olduğunu, sınıfta kaldığımızı ispat etmektedir.

Ortak kullanılan mekânların temizliğinden; araçların bakım ve onarımından sorumluların olması hiçbir şekilde uygunsuz ve zarar verici nitelikteki kullanımları meşrulaştırmaz. Hatta uygunsuz kullanımlara karşı bir takım yaptırımların olması, doğru ve görece caydırıcı bile olsa kastımız bu da değildir. Burada sergilememiz gereken hassasiyet en az evimize, evimizdeki bir eşyanın kullanımına gösterdiğimiz özen kadar olmalıdır. Geliştireceğimiz farkındalıkla ortak kullanım mekânlarını toplumsal evimiz; araçlarını da tıpkı evimizdeki özel eşyalarımız gibi görebilmeliyiz. Nasıl ki şahsi evimizi ve eşyalarımızı, kendimiz kullanırken dâhil, her türlü olumsuz kullanımdan koruyorsak; toplumsal evimizi ve araçlarımızı da gözümüz gibi korumalıyız.

Ayrıntı (?) gibi gördüğümüz ve maalesef göz ardı ettiğimiz bu konu aslında toplum olarak temel problemlerimizden birisidir. Unutmayalım ki, medeniyet ayrıntılarda gizlidir.

 

 

 

Recep TEMEL
ADMINISTRATOR
PROFILE