728 x 90

Maliye Yazıları – 5 Vergi Bilinci Sadece Vergi Ödemek Değildir

Maliye Yazıları – 5 Vergi Bilinci Sadece Vergi Ödemek Değildir

Maliye Yazıları – 5 Vergi Bilinci Sadece Vergi Ödemek Değildir

Kamu hizmetlerinin düzenli ve sürekli üretilmesi bu hizmetleri finanse edecek miktarda kamu gelirine sahip olmakla mümkündür. Bu nedenle genelde kamu gelirleri özelde vergiler, egemenlik yetkisinin sonucu, gerektiğinde hukuki zor kullanılarak kamu otoritesi/devlet tarafından tahsil edilir. Böyle olmakla birlikte asıl olan mükelleflerin sorumluluklarını, hukuki zora gerek bırakmaksızın, kanunlarında belirlenmiş sürelerde kendiliğinden yerine getirmeleridir. Bu eğilim, kamu yönetimi açısından vatandaşlık, kamu maliyesi açısından vergi bilinci olarak isimlendirilir.

Maliye yazınında vergi bilinci hakkında “bir verginin ödenmesi gerektiğinin farkında olmak[1]; “vergi yükümlülüğüne dair görev, sorumluluk anlayışına sahip olunması[2]; “bireylerin, vergiyi algılama ve değerlendirme düzeyleri[3]  şeklinde birbirine yakın tanımlar yapılmaktadır. Bu tanımların somut çıktısı, vergi bilinci yüksek mükelleflerin vergilerini reel miktarları üzerinden tahakkuk ettirmeleri ve hesaplanan vergilerini zamanında, eksiksiz olarak ödemeleridir.

Mükelleflerin vergiye ilişkin sorumlulukları vergi bilinci terazisinin bir kefesi ise diğer kefesi de kamuya aktarılan kaynakların siyasi otorite tarafından yerli yerinde kullanılıp, kullanılmadığının takip ve denetimidir. Kamu kaynaklarının ilgili usul ve esaslar doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığının takip ve denetimine dair iç kontrol sistemi[4], dış denetim[5]  ve doğrudan TBMM tarafından kullanılabilen siyasi denetim araçları[6] vardır. Ancak burada vurgulanmak istenen vergi bilinci çerçevesinde doğrudan mükellefler tarafından gerçekleştirilecek takip ve denetim çalışmalarıdır ki terazinin diğer kefesi boş kalmasın ve bir denge oluşsun.

Demokratik zihniyet ve yapıların kurumsallaştığı ülkelerde kamu gelir ve giderlerinin takip ve denetimi mükellefler tarafından da yapılmaktadır. Mükellefler, oluşturdukları sivil toplum kuruluşları aracılığıyla hükümetlerin malî karar ve uygulamalarını yakından takip eder, malî karar ve uygulamaların olumlu-olumsuz sonuçlarını demokratik yollarla kamuoyuyla paylaşırlar.

Sivil toplum kuruluşlarının hükümetlerin malî karar ve uygulamalarına dair paylaşımlarına mükelleflerin gösterecekleri olumlu-olumsuz nitelikteki duyarlılıklar hükümetlerin malî karar ve uygulamalarında ne denli isabet kaydettiklerinin bir kanıtı olarak da değerlendirilebilir. Şöyle ki, mükelleflerin gösterecekleri olumlu tepkiler, hükümetin malî karar ve uygulamalarının doğru ve yerinde bulunduğu, diğer bir deyişle memnuniyet oluşturduğu; olumsuz tepkilerin ise yanlış ve yersiz görüldüğü, toplum kesimlerinde memnuniyetsizlik ve mağduriyet oluşturduğu şeklinde yorumlanabilir.

Mükelleflerin, malî karar ve uygulamalara karşı sergiledikleri tavırlar sadece bir denetim işlevi görmez. Aynı zamanda hükümetlere gelecekteki malî tasarruflarına ilişkin rehberlik vazifesi yapar. Demokratik yönetimlerde hükümetlerin, mükelleflerin tepkilerini dikkate almamaları, taleplerine duyarsız kalmaları ise düşünülemez.

Bu şartlarda sağlıklı bir malî yapı ve işleyiş için yapılması gereken vergi bilinci terazisinin vergi sorumluluğu kefesini olduğu kadar toplanan vergi gelirlerinin niçin, nasıl, nerelere, kimler tarafından kullanıldığı ve toplum yararına sonuçlar doğurup doğurmadığının mükellefler tarafından takip ve denetiminden oluşan diğer kefesini de doldurup dengeyi sağlamaktır. Mükelleflere ilanen duyurulur.

[1] Atilla Uyanık, Temmuz-Aralık 2019, Vergi Bilinci ve Vergiye Gönüllü Uyumun Vergi Gelirlerine Etkilerinin Değerlendirilmesi, Maliye Dergisi, Sayı: 177, s. 359

[2] İsmail Hakkı Dura, 28.02.2019, Vergi Bilinci Nedir? Nelerden Etkilenir? , Vergi Sorunları Dergisi, http://www.vergisorunlari.com.tr/yazi/i-hakki-dura/vergi-bilinci-nedir-nelerden-etkilenir/137, Erişim Tarihi:02.12.2023

[3] Kadir Tunç, Canan Fırtına, Kasım 2013, Mükelleflerin Vergi Bilinç Düzeyleri ile Adalet Algılamalarının Vergi Ahlakı Üzerine Etkileri, Vergi Raporu Dergisi, Sayı:170,  s.93

[4] İç Kontrol Sistemi, 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 55. maddesinde şu şeklide açıklanmaktadır: “İdarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesini, varlık ve kaynakların korunmasını, muhasebe kayıtlarının doğru ve tam olarak tutulmasını, malî bilgi ve yönetim bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesini sağlamak üzere idare tarafından oluşturulan organizasyon, yöntem ve süreçle iç denetimi kapsayan malî ve diğer kontroller bütünüdür.”

[5] Sayıştay Denetimi, 1982 Anayasası’nın 160. maddesinde şu şekilde açıklanmıştır: Merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını TBMM adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamaktır.

[6] TBMM bilgi edinme ve denetleme yetkisini her yıl TBMM’de kabul edilmesi gereken bütçe kanununun yanı sıra 98. maddede düzenlenen meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla kullanır.

Recep TEMEL
ADMINISTRATOR
PROFILE