Maliye Yazıları 3 – Mali Bilinç/lenme ve Şirketler
Canlıların ihtiyaçları olan mal ve hizmetlerin üretildiği birimlere işletme adı verilir. İşletmeler ilk olarak gerçek kişilerin sahipliğinde kurulmuştur. Ekonomik ve demografik gelişmelerin mal ve hizmetlerin taleplerinde tür ve miktar olarak doğurduğu artışlar işletmelerin hukukî yapılarında değişiklikleri zorunlu kılmıştır. Şirketler, işte bu hukukî gelişmelerin sonucu oluşmuş ortaklıklardır. Bu ortaklıkların/şirketlerin amaçları sermaye büyütülmesi, faaliyet risklerinin en aza indirilmesi, yönetimde uzmanlığın sağlanması, düşük maliyetli yabancı kaynak tedarik edilmesi, sorumluluğun sınırlandırılarak risklerin dağıtılması, yasaların verdiği olanaklardan yararlanılmasıdır.[1]
Şirketler Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabidirler (Adi Şirketler, Borçlar Kanunu’na göre kurulur). Bu kanunun 124. maddesindeki düzenlemeye göre Kollektif, Komandit, Anonim ve Limitet Şirketler ile Kooperatifler ticaret şirketi; bunlardan Kollektif ile Komandit Şirketler şahıs, Anonim, Limitet ve Sermayesi Paylara Bölünmüş/Eshamlı Komandit Şirketler ise sermaye şirketi sayılmışlardır.[2] Şirketlerin şahıs veya sermaye şirketi olarak sınıflandırılmasındaki ölçüt şirket ortaklarının şirket alacaklılarına karşı sorumluluk düzeyleridir. Buna göre şahıs şirketlerinde ortaklar, şirket borçlarından ötürü, alacaklılara karşı tüm mal varlıklarıyla sorumlu tutulurken, sermaye şirketlerinde bu sorumluluk ortakların şirkete kattıkları sermaye miktarıyla sınırlıdır.[3]
İster şahıs isterse de sermaye niteliğinde olsun, şirketler ekonomik yaşamın vazgeçilmez aktörleridir. Dolayısıyla tıpkı gerçek kişi mükelleflerde olduğu üzere malî açıdan elde ettikleri gelirlerden, sahip oldukları servetlerden ve yapmış oldukları harcamalardan ötürü vergi mükellefi sıfatıyla yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu yükümlülüklerin neler oldukları her ülkenin malî mevzuatında ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Ülkelerin malî düzenlemeleri şirketleri olumlu etkileyeceği gibi olumsuz da etkileyebilir. Malî olarak getirilecek yeni yükümlülükler veya mevcut yükümlülüklerdeki artışlar, şirketlere ilave maliyet oluşturacağından, diğer bir deyişle başka amaçlı kaynaklarını, kârlarını azaltacağından tasvip edilmezler. Bunun aksi de doğrudur; belli yükümlülüklerin kaldırılması ya da hafifletilmesi şirketlerin başka amaçlı kullanacakları kaynaklarını, kârlarını arttıracaktır. Lehte ve ya aleyhte yapılacak düzenlemeler olağan şartlarda şirketlerin imal ettikleri ürün veya hizmetlerin fiyatlarında tüketiciler faydasına ya da zararına sonuç doğuracaktır. Bu konuda şirketlerin faaliyetlerini/üretimlerini teşvik bakımından ülkelerin mali yönetimleri farklı düzenlemeler yapabilmektedirler. Sınırları belirlenmiş bir alanı ifade eden “Serbest Bölge”[4] olarak isimlendirilen alanlarda faaliyet gösteren şirketlere/işletmelere sağlanan vergi kolaylıkları ve yine bir ülkenin belli sektörlerde faaliyet gösteren yerli yabancı menşeli şirketlere diğer ülkelere kıyasla ciddi vergi kolaylıkları sağlamaları olarak isimlendirilen “Vergi Cenneti”[5] uygulaması bunlara örnek verilebilir.
Bu şartlarda gerek ülkelerin mali yönetimleri/yöneticileri gerekse de şirketlerin yönetimleri ulusal ve uluslararası malî mevzuat ve uygulamaları yakından takip etmelidirler. Malî bilinç/lenme olarak nitelenebilecek bu yaklaşımın hem üreticilerin hem tüketicilerin hem de ülkenin genel ekonomik/malî yapısına pozitif yönlü katkı sağlayacağı açıktır.
[1] Cennet Gürbüz, Serkan Yalnız, Zuhal Akgündüz, 2020, Şirketler Muhasebesi Ders Materyali 11, MEB Yayınları, Ankara, s.14-15, http://meslek.eba.gov.tr/upload/dk11/Sirketler_Muhasebesi_11_34.pdf, Erişim Tarihi:10.04.2023.
[2] 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, ikinci Kitap/Ticaret Şirketleri, Madde 124, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.6102.pdf, Erişim Tarihi:30.12.2022; Türkiye’de en yaygın görülen şirket türleri anonim şirket ve limitet şirket türleridir. Yaklaşık olarak tüm şirketlerin %82’si limitet şirket iken, %13’ü anonim şirket, % 4’ü kooperatiftir. Kollektif ve komandit şirketlerin toplamı ise yaklaşık %1 civarındadır. Bakınız Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı, Türkiye’de Şirket Kurmak, s. 5, https://ticaret.gov.tr/data/5d3e935313b87607d8feeffc/rehber_Tr.pdf, Erişim Tarihi:12.04.2023.
[3] Şirket borçlarından dolayı, alacaklılara karşı tüm mal varlıklarıyla sorumlu olan ortaklar ‘Komandite Ortak’, sadece şirkete kattıkları sermaye miktarıyla sorumlu olan ortaklar ise ‘Komanditer Ortak’ olarak isimlendirilir.
[4] ‘Serbest Bölge’ hakkında daha ayrıntılı bilgi için bakınız Sevil Acar, Derya Gültekin-Karakaş, Dünyada ve Türkiye’de Serbest Bölgeler, Marmara İktisat Dergisi, Cilt: 1, Sayı:1, Mart 2017, ss. 21-35.
[5] ‘Vergi Cenneti’ hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız M. Murat Kubilay, Vergi Cennetleri Hakkında Kısa Kısa, https://www.diken.com.tr/vergi-cennetleri-hakkinda-kisa-kisa/, Erişim Tarihi: 12.04.2023.