728 x 90

Unutma! Farkında Olduğun Kadar Güçlüsün – 16 Her Ders Ciddiye Alınmaya Değerdir

Unutma! Farkında Olduğun Kadar Güçlüsün – 16 Her Ders Ciddiye Alınmaya Değerdir

Unutma! Farkında Olduğun Kadar Güçlüsün – 16 Her Ders Ciddiye Alınmaya Değerdir

Gençler, üniversite öğreniminin odak noktasında bilgi edinmek vardır. Okuduğunuz bölümün müfredatı, uzmanlığına aday olduğunuz alanda bilgi düzeyinizin yükseltilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda alanınızın olmazsa olmaz niteliğindeki bilgileri, zorunlu dersler; tamamlayıcı nitelikteki bilgileri ise seçmeli dersler kategorisinde toplanmıştır.

Zorunlu dersler, öğrenim süresi boyunca öğrencilerin almak zorunda oldukları derslerdir. Üniversitede bu dersler 4 döneme (Meslek Yüksekokulu) veya 8 döneme (Fakülte, Yüksekokul) yayılmıştır. Öğrenciler her dönem bölüm idaresi tarafından belirlenmiş zorunlu dersleri almak mecburiyetindedirler. Öğrenciler, ilgili dönemin (Güz veya bahar dönemi) zorunlu derslerini dönem sonunda başaramadıkları takdirde, takip eden yılın aynı döneminde bu dersleri tekrar etmek, yaygın deyişiyle alttan almak zorundadırlar. Bu durumun doğuracağı olumsuz sonuç, bölüm mezuniyeti için tanımlanmış dönemler bittiğinde alınamayan zorunlu ders/ler/in bulunmasıdır ki, bunun anlamı da okulun uzamasıdır. Hiç arzulanmayan bu durumun olmaması için daha baştan iş şıkı tutulmalıdır. Esas sorumluluğun okul ve dersler olduğu hatırdan çıkarılmadan ders öncesi hazırlıklar, dersin takibi ve ders sonrası tekrarlar aksatılmadan yapılarak sınavlarda başarılı olunmalıdır.

Seçmeli dersler, öğrencinin tercihine bırakılmış derslerdir. Kendi içerisinde, alan içi ve alan dışı olmak üzere iki tür seçmeli ders vardır. Alan içi seçmeli dersler, yukarıda da vurgulandığı üzere bölümün zorunlu derslerini tamamlayıcı mahiyettedir. Alan dışı seçmeli dersler ise bölüm derslerinden tamamen bağımsız farklı alanlardaki derslerden oluşur. Bölüm idaresi, alan içi ve alan dışı seçmeli dersleri iki ayrı havuzda toplar ve öğrenciler bu havuzlardan (2.sınıftan itibaren) istedikleri dersleri seçerler.

Arkadaşlar, yeri gelmişken zorunlu ve seçmeli dersler hakkında yerleşmiş yanlış bir algıdan da bahsetmek gerekir. Bu yanlış algı, öğrencilerin çoğunluğunun zorunlu dersleri önemli görüp, takibine özen gösterdikleri halde seçmeli dersleri o denli ciddiye almayıp, takibinde lakayt davranmalarıdır. Bu yanlış algı ve uygulamanın nedeninin biraz da seçmeli dersleri yürütmekle yükümlü hocaların gevşek tutumlarından kaynaklandığı da bir gerçektir.

Bir diğer yanlış algı veya yanılgı da derslere geçme odaklı bakış açısıdır. Bunun anlamı derse (Zorunlu/Seçmeli fark etmez) ilgi düzeyini başarı sayılabilecek notu alma seviyesinde tutmaktır ki, bu tutum son derece yanlıştır. Yanlıştır, zira başarı notu bir sonuçtur. Dönem içerisinde ilgili dersin gereklerini ciddiyetle yerine getiren öğrencinin o dersten hedeflenen kazanımları elde etmemesi ve yüksek bir notla dersten geçmemesi neredeyse mümkün değildir.

Yanlıştır, derse geçme notu odaklı bakış açısı öğrencinin kapasitesini zorlamaması, derse gerekli özeni göstermemesi demektir. Hâlbuki öğrencinin dersin kazanımlarını en üst düzeye çıkarabilmesi zihinsel kapasitesini zorlamasına bağlıdır. Her öğrencide de (çok azı hariç) bu kapasite fazlasıyla vardır.

Evet, arkadaşlar, dönem/okul bitip bir muhasebe yaptığınızda zorunlu ve seçmeli dersleri başarmış/mezun olmak hiç şüphesiz başta sizi ve sizi sevenleri mutlu ederken aksi durum üzecektir. Bu nedenle siz siz olun zorunlu, seçmeli ders ayrımı yapmadan her derse aynı ciddiyetle odaklanın, hakkını verin, yüksek kazanım ve notlarla başarılı/mezun olun. Yapabilir miyim demeyin. İstediğiniz ve gereklerini yaptığınız takdirde yapabileceğinize hiç şüphem yok.

Recep TEMEL
ADMINISTRATOR
PROFILE