728 x 90

Elleri Öpülesi Yiğit

Elleri Öpülesi Yiğit

Elleri Öpülesi Yiğit

Anlatıla gelmiş gerçek bir olaydır. Meramımızı anlamak adına bir de bizim alıntılamamızla dinleyin istedim:

1990´lı yılların ortasıdır.

Muhsin Yazıcıoğlu, muhterem bir zat, bir Allah dostu, bir âlim olarak methini duyduğu, Yozgatlı Şeyhzade Ahmet Efendi namıyla bilinen zat ile tanışmak ve duasını almak için ziyarete gider.

Ev, mürit ve muhibban doludur.

Herkes sırayla elini öper ve sohbetine katılmak için çekilip oturur.

Kendisi de sıraya giren Muhsin Başkan, şeyhin elini öpüp tam çekilirken, Şeyhzade Ahmet Efendi bileğinden yakalar ve kendine doğru çekerek;

  • “Asıl ben senin elini öpmek isterim evladım” der.

Çok şaşıran ve bir an sendeleyen Yazıcıoğlu, bir taraftan elini kurtarmak isterken, mahcup bir eda ile:

  • “Efendim estağfurullah, biz sizin elinizi öpmeye, hayır duanızı almaya geldik” der.

Ahmet Hoca Efendi, gözlerinin içine uzun uzun baktığı Yazıcıoğlu’na şefkat dolu bir sesle:

  • “Evladım şehitlerin eli öpülür” diye cevap verir.

Ve doksanına merdiven dayamış bu piri fani, tutup bırakmadığı o gencecik eli tam üç defa çeker öper, çeker öper, çeker öper.

Bu olanlara orada bulunan herkes hayret ve şaşkınlık içinde şahit olur. [I]

Hiçbir partinin bırakın mensubu olmayı sempatizanı bile değilim. Hiçbir cemaate ve/veya cemiyete de mensubiyetim yok. Kendimi Müslüman bir Türk olarak tanımlıyorum. Ve “elleri öpülesi bir yiğidin kardeşiyim” diyorum. Hayata Tacettin dergâhında, başında ay yıldızlı al bayrak dalgalanan kabrin başından bakıyor; “Yüce Allah’ın birliği ve Peygamber Efendimizin risaleti dışında hiçbir mutlak hakikat tanımıyorum.”

Onu tanıyanlar çok iyi bilir, Muhsin Yazıcıoğlu ile yol arkadaşlığı yapan insanlar asla hüsrana uğramadı.

O, bizi hiç aldatmadı. Biz, insanları aldatmamayı ondan öğrendik.

Onun varlığı bize daima güven aşıladı. Biz, mazlumlara umut olmanın insanlığın gereği olduğunu da onunla tecrübe ettik.

Binlerce liderlik kitabının sayfalarında rastlanamayacak tecrübeleri, Muhsin başkanla bir gün geçirenler yaşayarak öğrendiler.

Diğerkamlık başka insanları kendinden çok sevmektir. Muhsin Yazıcıoğlu böyle bir insandı. İşte bu satırları vesile kılarak şahitlik ediyoruz. Biz, ondan râzıyız. Rabbim de onu da bizden râzı eylesin.

Yine bu yazı vesilesiyle, onun insanlığının, cesaretinin, yiğitliğinin, vatanperverliğinin zekatını bile bünyelerinde barındıramayan nasipsizlere de bir sözümüz olsun elbette. “Muhsin Yazıcıoğlu’nun adını ağzınıza almadan önce dişlerinizi fırçalayıp fırçalamadığınızı kontrol edin.”

Muhsin başkanı, son reisi, ağabeyimi Allaha (CC) yürüyüşünün on üçüncü yılında hasret ve rahmetle anıyorum. Rabbim, Risâletpenâh Efendimize (SAV) komşu eylesin.

Vesselam…

[I] http://sivasirade.com/kose-yazilari/muhsin-yazicioglu-2136.html